Hürriyet

31 Mayıs 2012 Perşembe

gereksiz

Seni cümle içinde gereksiz bir şekilde bırakabilecek sevgilin oldu mu

Anlarsın kelime olmayı..




diye

Çıkma diye aklımdan


Ağzımı dikmek istiyorum..




delik

Sonra o bir ses
tek bir iletiyle 
Oturduğun yere çiviletir seni
o vakit
evet


Karanlıkta kaçacak delik ararsın
Mağduriyetinin bir açıklaması olmaz.
Kulağındaki sıcaklığında..




30 Mayıs 2012 Çarşamba

Kms'n

Şimdi açıp içimi döksem.
Şu kara yerin üstüne


-Tesiri yok.







28 Mayıs 2012 Pazartesi

Dünyadaki su kaynakları tükenirse ne olur?

Dünyadaki su kaynakları tükenirse ne olur?
sorusuna
Bir üniversite talebesinin verdiği yanıt beni çaresiz
bırakacak ölçüde ilginçti.


- Coca Cola şirketi iflas eder
Dedi


Evet çok kendinden emin ve citti bir yanıttı bu.
Temelinde yatan sebepler nedir bilmiyorum.
bu denli bir soruya verilecek cevabın mahiyeti konusunda kaygılıyım.


Anneme kızmıyorum artık
İlk okul hocama da keza
sana da kızmıyorum.


Bu denli bir soruya 
bu yanıtı veren insanla aynı havayı solumanın
mantığını arıyorum artık.


Aşk'ın asidi kaçtı
dünyanın da..




Bir neden

Seni özledim
Bugün
Bir nedene sığınmam yersiz.


Adın geçiyordu
İçimden..


25 Mayıs 2012 Cuma

okul yolu

Israrcı olmakta mana aramak yanlış.
Süreç..
yanına teyzenin oturmasıyla başlar.
Kokunun beyninin her hücresine nüfuz etmesiyle devam eder.
Adı her ne olursa olsun sınanmak hayatımızın her alanında olan bir durum.
Otobüste telaşınla varacağın yeri beklemekte buna dahil.
O kadar boş koltuk dururken 
yanına teyzenin oturmasıda..
Hassasiyetlerin sınanması da işin diğer boyutu olduğunu varsayarak söylüyorum bunu..
Her düşenceden mensubun bulunduğu bu otobüs yolculuğu
bana farklı deneyimler kazandırdı.
Yolculuğun okula varınca son bulacağı ve sınanmanın 
verdiği baş ağrısıyla epey bir süre kendime gelemeyeceğim 
aşikar.




aramı-

Uzun uzadıya yollar
yanıtsız sorular.
Özlem..
Sürüp gelmesin artık.


Aramızdaki mesafeler bir sokak ötesi olsun..




24 Mayıs 2012 Perşembe

Bir-se

Bir sebebin olmasına gerek duymadım.


Adın geçiyordu.




çay

Çok uzun cümleler kurdum.
Uzun uzadıya yollar döşedim aramıza.
Üstüne bir zemin çektim yalnızlığımın.
Avuçlarımı ceplerimden çıkarmadım.


Haftalardır gömleğim ütüsüz
Ve çay içmiyorum.




21 Mayıs 2012 Pazartesi

Hisse senedi

Ölçüsünü kaçırmadığın müddetçe aranda mesafelerin olduğu birini özleyebilirsin.
Hatta belki izin verirse sevedebilirsin.
Aramızda bolca şehirlerin olduğu, tuhaftır yanındayken bana huzur veren birini sevmek istedim.. İstedim diyorum evet bu onu bende önemli kılan bir detay..
İlişkiler konusunda iyi olduğumu söyleyemem yada birini sevmek konusunda kendime güvenim ne kadar fazla tartışılır..
Gündüz uykusunu Sultan Ahmet'te yaşadığım kısa bir zaman geçirdim.
Fazla olmayan bir vakit önce..
Bu kısa vakitte bolca zaman geçirdiğim birisiyle..
Solumda otururdu.. Yok öyle değil.. Ben onun sağına otururdum ki soluma yakın dursun..
Gözlerinde beni bu dünyadan soyutlayacak kadar güç vardı..
Her baktığımda kendimi bir başka yerde bulmama yetecek kadar..
Bazen gökkuşağının başladığı yerde oluyordum..
Ara ara da annemin huzur veren kucağında..
Bohçamda bolca var
dalıp gittiğim yerler..


Evet
İnsanlar benden mantık aramamı bekliyorlar..
tıpkı onun gibi.
Evet mantık hayatımızın her alanında var.
Sonuçta hisse senedi almıyoruz
yada borsaya yatırım yapıp yapmama konusunda fikir yürütmüyoruz..
Bolca mantık arıyorlar 
hisleri konusunda
sanırım bu sebepten de yalnızlar..


ben mantık aramadım
yanında olmanın verdiği huzurdu beni mutlu eden.


sen o biri olarak kalmaya devam et.
bende gökkuşağının başladığı yerde olmaya..


Adil değil biliyorum.
Mantıklı..













19 Mayıs 2012 Cumartesi

endişe

Uzun cümleler kurmanın gereği yok.
Kısa cümlelerde görür hacetimizi
Fakat nereden başlayacağım konusunda endişelerim var.




misafirim.

Yarın beni imtihan edecekler.
Misafirim
Annem uyuyor
Sokaklar da
Dışarıda çöpleri karıştıran bir yaşlı amca.
Yalnız
fakat
tanrının beni erken imtihan etmesini anlamadım.
Vijdani yükümlülüğüm artıyor aniden
Yarına kalmadan 
Kendimi imtihan ediyorum..
kendim..



17 Mayıs 2012 Perşembe

kesim


Okul yolu kimi kesim için eğlenceli bir girişim.
Otobüse binmekle başlayan bu süreç 
devamında yeni arkadaşlıklara ve
manasız bakışların ardı sıra gelmeyen ironisine gebe.





13 Mayıs 2012 Pazar

Libyalı bir çocuğun gözünden lüks bir otelin lobisinde dünyaya bakmak.

Gözümde büyüttüğüm kadar yokmuş.
Telaşlıyım.
Yolculuğun selameti açısından 
İçimde bildiğim ne kadar dua varsa Libyalı bir çocukla paylaşıyorum..
Adı  Muhammet 
Ailesi Libya'da kalmış.
8 aydır buralarda ve türkçeyi çok iyi konuşuyor.
Duası kabul görür mü bilmem 
zaten oturmuşuz
Efkar basıyor bulunduğumuz alanı 
Korkularını gözünden okumak mümkün.
yaralarını saklamaya çalışıyor
tıpkı gözlerindeki korkuyla karışık endişe gibi..
Yanıma alıp bir avuç tuzu
yarasına banıyorum.


-Aileni özledin mi


Yaş olup akıyor Muhammet.
tek tek.


Annemi özledim en çok.
abi 
diyor.
küçük harflerle.


Bilmiyordum ertesi günün anneler günü olduğunu..