Hürriyet

31 Temmuz 2012 Salı

tütün

Annemin tütün saran elinden
arta kalan bir zaman bu.


Bir küçük tebessümdür.
Kucağımda gülüşün.




zarur-i

Bir hayat bir babanın avuçlarında ne kadar yer bulabilir ki!


Öyle aciz.
Öyle zaruri.
Her zamankinden daha fazla.
Teslimiyet.


Bir miktar 
korku gerektirir.




19 Temmuz 2012 Perşembe

kirpiğinin

Her ayrıntı 
ayrı bir heyecandır.
Her tedbir
ayrı bir telaş.


Ayrı ayrı cevaplamak mümkün her soruyu.
Yola çıkmak için nedenler sıralamakta.
Kirpiğinin dibine sancılar girmesi kadar
ilgi çekicidir.
Sana meşru her cümle.




keza-

Tepesinde güneş.
Kucağında küçük umuduyla
karşıya geçmenin telaşı içinde bir anne!


Alnında kırışıklıklar.
Belirsizlikler var kocaman,
kafasının üstünde.
Şaşkın biraz.


Karşıya geçmenin korkusu sarmış bedenini!


Kurallara riayet edesi yok.
Halk otobüslerinin.


Korkulara da keza-






lere-inat

Gelişini çocuklara anlatacağım.
-Sade olacak!


Altını çizdiğim kelimelere inat.




ben

Telaşı kendi içinde eksik bedenlerle
usulca aradım seni
başka nedenlere yas tutma
Boynunda duran ben'den tanıdım 
seni.






18 Temmuz 2012 Çarşamba

boya

Bu gün evin duvarlarını boyadım.
Alışkanlıkların tekrarı bir ömür nasıl sürsün.Yoksa.


Bütün günahların üstünü örtmenin en bilindik yöntemidir.
-Örtmek bir şeylerin üstünü.
-Boyamak en sahiciden duvarları.


Yazın en sıcak zamanlarını yaşıyoruz.
Cehennemi hatırlatır nitelikte bir sıcaklık,
özenle hazırlanmış bir gün.
En nihayetinde tanrıya şükürlerimi
sunmakta alamıyorum kendimi.


Eski püskü elbiselerimi takınıp üstüme yola koyuluyorum.
Sağdan başlamak bana şans getirir niyetine 
ordan başlamayı uygun buluyorum.


Odanın duvarları hatırlanmayı bekleyen çok eski bi şarkı gibi naz ediyor yoluma.


''Üstündeki eti soymak lazım'' Evlat!


Babamdan edindiğim nasihatlar birbir düşüyor aklımın yanaklarına.


Kulaklarını çınlatıyorum babamın!
Balkondadır yüksek olasılıkla
tanrıya günah çıkarmanın yollarını arıyordur.


Olmak istediğimdir!
Birlikte seyahat etmek.


Zaman yol koya dursun önüme 
duvarlar özetliyor hayatımı
günahı boynumda ip niyetine kızlar beliriveriyor.
Fırçasının berisinde.


Annem;
Hadi oğlum.
çay koydum
içeriz.


Çay ip'ten alıyor beni!

en-az

Daha az berbatım!


en azından şimdilik..






12 Temmuz 2012 Perşembe

çarşaf


Sınanıyoruz!..
Hepimiz sınanmak için sırasını bekleyen küçük veletleriz esasında.
Ben mazimle sınandım mesela..
26 karakter uzunluğunda ''kısa'' bir mesajla..


Kimimiz aklıyla sınar bizi.
Yol koyar önümüze güder durur bizi 20 tl hotel fiyatına.
Kimiside evini açar hiç bilmediği bir oğlan çocuğuna..
Temiz çarşaf niyetine..

10 Temmuz 2012 Salı

muğlak

''Başa geldi olmaz işler.
Yokluğundan öldü gönlüm''


bu dizelerin arasından sıyrılıp 
kulak kesildim bir dosta.


Sonrası 
muğlak.


Hatırladığım


7 yıl / 
Nasıl kapının önüne konur onu dedi bana.
Yolundan çekildim.
Nasıl muhasebesi yapılır onu dedi.
Sustum.


Hazırda cümlelerim vardı cebimde
sessizce dedim.


İçli dedim.
Çokça utandım.


vardığımız sonuçtu asıl şaşırtıcı olan
''kimi insanların toplu taşıma araçlarına pek haz etmediği''
gerçeğiydi.






yalın

Birbirine epey uzakta iki şehir.
İki genç
Biri ötekinin günahı

Yalın ayak yürürse 
biri
ötekinde kar kıyamet.



8 Temmuz 2012 Pazar

sızı

Dilimde 
bir yaradır ismin
büyümeyen ama sızısından da geçilmeyen bi yara
hatırladıkça sızısı artan
unutmaya çalıştıkça acıyan
küçük bi yara