Bir kadınla ikili ilişkiler üzerine amatör konuşmalar.

Bir kadınla ikili ilişkiler üzerine amatör konuşmalar.

Yakın akraba ziyaretlerine küsmüş bir insan olarak kanepede kendi geleceği üzerine hayaller kuran bir adamın ta kendisiyim.
Sözlerimin bir hükmü yoktur. Anlatılanların bir kısmı kurgudur.
Söz gelimi 

D:Ben nasıl biriyim Hilmi.
Tanımlasana beni. Kelimelerle iyi oynuyorsun.
Bu dengesiz tavrımı politik bir kargaşaya yol açmadan yorumlayabilir misin?

Hilmi çizgili pijamasıyla kanepeden doğrulur ve söze girer.

H:Seni bazen çok sığ buluyorum. Sonra öyle şeyler diyorsun ki içine alıyorsun. Çıkmak istemiyor insan oradan. Böyle o durumun bir karşılığı olmuyor. Belki diyorsun bir kitabın en afilli cümlesi bu duruma karşılık olur ama yetersiz kalıyor. Bazen Oğuz Atay bile az.
Sonra bir anda çekip çıkarabiliyorsun oradan.
O an gözümden düşüyorsun.
Çok yüksek topuk.
Çok burnu kocaman..
Kendi içinde salıncak kurmuş ve çelişkileriyle sallanan bir kadın oluveriyorsun..Gözüm göz olmaktan çıkıyor.
Yoluna setler çekilmiş bir duvar ustası oluyorum..
Çok hisleniyorum..
Bir at diyorum..
Bir at olmalıyım!

D:Değiştiğim doğrudur.
Herşey kadar herkes kadar.
Bazen sıradanlaştığım da oluyor.
Biraz mazoşistim!
Ama küstah değilim.
Çok paylaşımcı olduğumda söylenemez buda koşulların gerekliğidir.
Bir kürt!
Bir anarşist!
ve belkide en önemlisi
..
bir kadın!

kadın-adam

Hareket saati gelen her otobüs
sahici yalnızlıklar taşır
bir sonraki kente.

..

Adam yanına
bulutlar alır.

..

Kadın yanına
gökyüzünü..

graham

Manifesto-mdur!

Hilal Cebeci tabiriyle ''Cücük Beyinli'' ikinci el beyne sahip, sorgulamayan,g*tü kafasından büyük, bir kaç metrekare araziye sahip,ölmeyeceğini düşünen ve gövdesinin üstünde taşıdığı yuvarlak cismin onsekiz yaşından sonra beyin olduğunu anlayan ''kezban''lara yazıyorum.

Neyzen Tevfik'in varlığı bu ülkeye armağandı
ama twitter'da takipçisi Hilal Cebeci'den az.
Kendisine yer edinmeye çalışan bir ablamız
bu günlerde o kadar fazla ki kendine telefonlarına bakma zamanı bile yok.
Yüksek ihtimal Graham telefonu icat ederken bu ablamız annesinin rahminde kpss sınavına hazırlanıyordu.
Hey gidi günler
vay anasını sayın seyirciler.
Kendimi bulma çabam beni yolun ortasında bırakınca öylesine
bir daha kimseyi yanlışlıkla aramadım.
Ambulans sirenleri inandırıcılığını yitirdi bu sağlıksız bedenimde.
Şehirler arası yolculuklarda burnumun direğini sızlatan yandaki hanım teyze senin kabahatini yaşına ve kilona veriyorum.
Süresiz kadro dışı bırakılan bir futbolcu kadar hüzünlüyüm.
Evin en büyük çocuğu olmak zor.
Kamu sektörü benim rahatlığım karşısında çaresiz.

Son olarak çok fazla yoğun ablamız(Özellikle sen)
Çok fazla yoğun ablalar/abiler/teyzeler/amcalar ve müşteri temsilcileri kendinizi bulunmaz hint kumaşı sanma çabanız
yardım olarak dağıtılan kömür ve erzaklar kadar değerli.
Ancak ve ancak
siyasi parti liderinin ağzında yankılanan bir adet söz olursunuz.

Hükmünüzü yitirmeden
telefonlarınıza bakınız!

mücbir sebep

Gecenin bir yarısı kalbinizin küt küt atmasına bir sevgilide sebep olabilir.
Bir doktorun buna sebep olması 
mücbir sebepler gerektirir.

..

Uygunsuz zamanlarda -
çay içmeye bahane arıyorken
dünya biraz daha küçülmüşken
henüz
- kendini hatırlatan kadınlar olur.
Aranıza çektiğiniz perdelerin,duvarların ve betonların sayısı 
duvarda asılı duran diplomalar kadardır.
Hislerimiz değişmiştir.
Ülkemizin para birimi bile değişmiştir.
Siyasi rejimler kendilerine sıfat bulup buluşturmak için bahaneler kovalamakta.

..

Uygunsuz zamanlarda kendini hatırlatan
bir görünüp sonra kaybolan 
kadınlar olursa
onları kendinizden
mahrum ediniz.
Yoksa mağdur olursunuz.

hırsız

Kendi düşüncelerimin peşinden gitmeye karar verdiğimde 22. yaşımın henüz başlarındaydım..
Kafam sanki benim kafam değildi.
Sanki monte edilmiş başka bir beden taşıyordum.
Kendi gölgemden bile çekinirken
kendi düşüncelerimin peşinden gitmek ağır bir karardı.
Bu ağırlık beraberinde belirsiz aralıklarla baş ağrısına yol açıyordu.

..

Babamın cüzdanından yürüttüğüm paralar cebimde henüz.
Ben babamın cüzdanından para yürütünce delice fikirlere kapılırım.
Kendi gölgeme bile racon kesmişliğim vardır.

..

Akşama doğru para suyunu çekmeye
karanlık çökmeye başlayınca
gölgem kaybolur.

ben evin yolunu tutarım.

..

Bir bütün halinde babamın huzuruna çıkınca
ilk okul hocamı anımsıyorum.
Bir de Victor Hugo'yu
ve o eşsiz şiirini;
_______________________________________________
''Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?''
________________________________________________

Ben bazen kendim olmak isterim.
Babamın cüzdanından yürüttüğüm paralar şahidim olsun..
Bütün komşular,bakkallar,kasaplar,ikinci el telefoncular
ve üst komşular...

-Müslüm Yüksel - Hırsız

emekli

Emekli olduktan sonra hayatımın geri kalanını kendi akranlarımla kıraathanelerde okeye dördüncü olarak idame ettirmek istiyorum.
Çuval dolusu hikayem var.
Yalanım varsa batsın bu dünya.
..

Manav reyonundan aldıklarımdan sorumluyum sadece.
Tek endişem çürük domates almak.
Hanımdan işiteceğim azarlar ninni kıvamında.
ooo
değmeyin keyfime.
..

-Müslüm Yüksel

orta sınıf

Bu şiir orta sınıf ailelerin en büyük çocuklarına ithaf edilmiştir.

|

Mantığıma itimadım kalmadı.
Gidişlerin asıl muhatabı
duygular.

|

Bütün pastaneler,sinemalar,salepler ve tarçınlar
bundan sorumludur.

-Müslüm Yüksel

mermiler

Sınır boylarında bekleyen
düşüncesi bulanıklaşmış 
taştan,duvardan insanlar var.

|

Toz bulutu hafifliğinde mermiler
taze bedenlere enjekte edilirken..

..

-Müslüm Yüksel

kadın

Bir kadın kapınızın önünde sizden merhamet dileniyorsa ona bir parça mahrem yanınızı sunun. 
Yamalarınız ortaktır
çünkü.

-Müslüm Yüksel