Hürriyet

27 Eylül 2012 Perşembe

om-let

Bir kap dolusu nar masamda öylece duruyor. Çok şanslıyım ki bunu düşünüp masama koyan bir annem var.
Günün muhasebesini yapmak gerekir diye düşünüyorum. Onca komediden sonra.
Birileri çıkıp kendi şovlarını sahnede sergileyebiliyorlar. Yada birileri kravatları var diye sahnenin en önünde saf tutabiliyorlar kendi gibi kıravatlı adamlarla.
Artık kravatlı saf tutan abilerimize eşlik etmek için kendi gibi kıravatlı ablalarda var en nihayetinde.
Durumun şaşkınlığını kendi içimde yaşarken artık kravatlı abilerimiz mikrofonu eline alıp başladılar dem vurmaya.. anladım ki bu ülkede işsizlik yok.. Anladım ki bu ülke işçi arıyor..
Düşünceler tek tek değişe dursun kafamda devam etmek lazım.
Kravatlı abileri bırakıp kendi hallerine yol almak lazım gelir.

Kendi açımdan değerlendirmede bulunmak yalnış.
Neticede kravatı var arkadaşların ve 
sahneleri..

Bazen yorulduğumu hissediyorum..
Çabalamaktan ve dinlemekten..

Anlamaktan ve direnmekten.

Diğer ucunda telefonun birilerine teselli sunarken beklentisiz.
Hesap etmekten sıkıldım bir başkasının hamlesini.
Mecrasında bir başkasının..


Yolum bundan gayri kendi yolumdur.
ve omlet yapmak için ne kadar yumurta gerekirse kırmaktan yana çekincem olmayacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder