Yüzüm güneşe doğru anlayacağınız bahanem de yok.
Ne varsa serdim önüne amatör bir futbolcu edasıyla..
Zaman çok hızlı yol alıyorken,
Sokakların bilmediğim yönleri bir garip his oluşturdu sol omzumun üstünde.
Arabesk hislerime tercüman olsun diye yedekte her zaman bir lafım vardır.
Yoksa çekilir dert değil parke taşlarında yürümek.
''Felek senin evin yıkılsın''
Bu cümleyi parke taşlarını dizen bir amcanın avuclarına sıkıştırdıktan sonra devam ettim yoluma.
Küçük bir tebessüm oluştu amcanın yorgun yüzünde
aldı cümleyi serdi yola
üstünü parke taşlarıyla betonla kapladı.
Sıkıca.
Artık biliyorum.
Bir vakitlikti bankta geçen zaman.
Belkide haklıdır banka o harfi kazıyan meçhul liseli abimiz.
Belikde sadece banka o harfi kazımaktır
tek mantıklı gerekçesi.
Liseli talebesinin mahçubiyetine ek olarak
bir şarkı mırıldandım otobüste sıramı beklerken;
''Ey zahit şaraba eyle ihtiram
İnsan ol cihanda bu dünya fani
Ehline helaldir,na ehle haram
Biz içeriz bize yoktur vebali
Sevap almak için içeriz şarap
İçmesek oluruz düçar-ı azap
Senin aklın ermez bu başka hesap
Meyhanede bulduk biz bu kemali
Kandil geceleri kandil oluruz
Kandilin içinde fitil oluruz
Hakkı göstermeye delil oluruz
Fakat kör olanlar görmez bu hali
Sen münkirsin sana haramdır bade
Bekle ki içesin öbür dünyada
Bahs açma Harab-i bundan ziyade
Çünkü bilmez haram ile helali''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder