Hürriyet

21 Haziran 2013 Cuma

Hidrojen

Haftabaşı sendromunu Türk Sanat Musikisi dinleyerek karşılıyorum.
Kendimle çeliştiğimde oluyor.
Balkonda çekirdek çitlediğimde.
İçi dolu bir sürahiyi devirdiğimde
oluyor benim.

Ayırdığımda oluyor.
Hidrojen'i bir oksijenden.

Sokrates'i dinlediğimde oluyor benim.
Bizim köyün meydanında.
Muhtarın kapı komşusu mesela.
Seneler reçel kıvamında mübarek.
Seçimlere şunun şurasında 40 gün var.

''Sakıncası yoksa''
sözleriyle cümleye başlayan bir neslin bekçisiyim.
Evvela geçmişimi bilirim.
Geçmişim benim suretimdir.
Hatırlarım, 
babamızdan yediğimiz kötekleri.
Ardı ardına gelen yumruk kıvamında sözler.
Sözler ki,
ağır yaralı bir kamyon şöförüne yapılmış pansuman.
Teselli bir annenin dudaklarına o vakit
sürülmüş en taze bal.

En elzem mevzular,
odun sobasınının etrafında konuşulur!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder