Hürriyet

1 Ekim 2013 Salı

Ankara

Sen bana çocuklarımdan daha fazla kıymet verdin Gülendam. Benim çorabımın tekini aradın evin en ücra yerlerinde. Buldun. Yıkadın. Giydirdin. Sana nasıl gönül koyarım. Çocuklarım beni aramazken sen durdun arkamda. Sen bana ses oldun. Sen akıl oldun düştün önüme. Aha bu gittiğim yol gibi pak. Şimdi otobüsün en ön koltuğundayım. Yanım boş. Konuştuğumuz her an aramıza mesafeler giriyor. Sesinin tonuda giderek uzaklaşıyor sanki. Farkettin mi?  Şimdi gidiyorum ama aklım sende Gülendam. Bavulumu karıştırırken farkketim demin. Sana çakmak almıştım iki tane. Vermeyi unuttum. Nasıl üzüldüm bir bilsen. En sevdiğin renklerden aldım. Kırmızı ve yeşil. Çok kalmam dönerim yakında. Çakmakları da sana dönünce veririm. Hoşçakal.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder