Hürriyet

20 Ekim 2013 Pazar

Ayten'le muhalif olmak

Ayten,

Klasik müzik severdi.
Ben Arabesk dinlerdim.
Muhalif olduğumuz tek mesele müzik anlayışımızdı.

Sabahları uyanınca bilhassa derin tartışmalara girerdik. En tatlı sabahlardı. Yatağımızı toplamadan başlardık güne. Bazen ondan önce uyanır sevdiği bütün kasetleri saklardım. Uyanınca evin içini didik ederdi. Bulamazdı bir türlü. O gün kahvaltıyı Orhan Gencebay'la açardık. Kahvaltıda sonra bulaşıkları o yıkar ben durulardım. Pijamasını ıslatırdım bazen. Bunu bilinçli yapardım. Çok kızardı. Bahanem olurdu. Sarılmak için. Elleri deterjanlı sarılırdım ona. Deterjanlı ellerini yüzüme gözüme bular bende öc alırdı. Bazen tabakları kırdığımızda oluyordu. Tezgahtaki bulaşıkların hepsini kırmadığımıza o gün şükrediyorduk. Duş alıp. Çıkardım evden. İşe giderdim. Çıkmadan evvel sakladığım kasetlerin yerini söylerdim ona. Yüzünün ifadesi değişirdi. Yüzünün ifadesi de kapı aralığında kalırdı onunla. 
Tıpkı kasetleri gibi.

Ayten, benim kapı aralığında kalan yüz ifadem. Yüzünden öperim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder